Bir ruh hastasının günlüğü. Bu blogun bir teması, konsepti yada herhangi bir amacı yok. Sosyallik içinde yaşayan bir asosyalin klavyesinden gündelik veya gündelik olmayan herşey hakkında her türlü yorumu bulabilirsiniz.
21 Şubat 2010 Pazar
Ben ve Kendim...
Saygılar :D
Ali Taran & Oompa Loompa
Ali Taran ile ''Oompa Loompa''lar arasındaki aşırı benzerlik dikkatimi çekti. Geçenlerde ''miniğim''le başrolde Johnny Depp'in oynadığı ''Charlie'nin Çikolata Fabrikası''nı yaklaşık 15. kere izlerken aklıma takıldı. ''Bir yerden tanıyorum bu oompa loompa'yı'' dedim, ''miniğim'' de ''eveeet, ben de tanıyorum ama nereden?'' deyince birden DANK etti! ''Yetenek Sizsiniz Türkiye'' ile tanıdığım, asıl mesleği reklamcılık olan Ali Taran'a benziyor! Ali Taran'ı çok beğeniyorum, özellikle ''cool'' tavırlarıyla yaptığı ani yorumlarıyla karnıma ağrı sokacak kadar güldürüyor beni. Muhteşem bir adam! Artık sadece ''Yetenek Sizsiniz Türkiye''de gördüğüm zaman değil, o filmi izlediğimde de kesinlikle aklıma gelecek! Benden başka bu benzerliği gören var mı? Yoksa ben bu oompa loompalarla kafayı mı yedim?
Saygılar :D17 Şubat 2010 Çarşamba
Lady Gaga, Lady Gaga...

Kendisi ufak tefek ama içinde yaşadığı dünya rengarenk- bugüne değin görmediğimiz renkleri içeriyor. ''Alice In Wonderland''deki Alice'i andırıyor bana duruşu, tarzı ve kıyafetleri. Masal kitaplarından asiliği yüzünden atılmış gibi. Biraz uçuk, biraz karmaşık ve yorucu ama bir o kadar da özgür o Lady. Onun çok tartışılan ''ikon'' olup olmayışı pek de umrunda değil sanırım. Çünkü o her zaman, her yerde kendi olmaya devam ediyor ve bence kendisi kesinlikle bir moda ikonu. Hüseyin Çağlayan imzalı baloncuklardan oluşan elbisesi (yukarıda) tam anlamıyla bir sanat eseriydi! 50'ler ve 60'lardaki pin-up kızları gibi adeta.
Ha bu arada, Gaga'nın oyuncak bebekleri Amerika'da yok satıyormuş. Buraya da gelmelerini sabırsızlıkla bekliyorum!! Hatta hemen internetten araştırmaya başlayacağım...
16 Şubat 2010 Salı
Kokoşluk ile Rüküşlük Arasındaki O İnce Çizgi...

Gelelim günümüzün ''sosyete''si içinde olmayıp, yine de kendilerini ''sosyete'' gibi parayla mahvedenlere... Geçenlerde bir arkadaşımın profilinde etiketlenmiş fotoğrafların içerisinde bir kız gördüm ve gözlerime inanamadım! Kız adeta ''Charlie & Çikolata Fabrikası''ndaki ''Oompa Loompa''lardan biri!! bkz Oompa Loompa bu'dur: http://www.jackstreethaspanache.com/OompaLoompa.jpg
Kızı görünce neye uğradığımı şaşırdım. Çingene pembesinden de öte, gece parlayan kedi gözleri gibi pembe ötesi bir ruj. Solaryumdan artık bronzluk evresini bile aşmayı başarmış ama sanki dokunsan eline rengi bulaşacakmışcasına turuncu bir ten. Tabii ki de platin sarısı saçları olmazsa olmazdı değil mi! Kıyafetine hiiiiiçççç bir şey söylemiyorum çünkü bembeyaz skinny jeans, üstüne siyah bir büstiyer ve ayağına da stiletto tarzı leopar desenli ayakkabılar giymiş. (Ama ayakkabılar güzeldi şimdi doğruya doğru.)
Neden kendini bu kadar çirkinleştirirsin ki? Doğal olmak varken bu kadar saçmalığa, kendini ''maymun'' edip, benim gibilerinin diline düşmeye ne gerek var? Sahte güzellik artık o kadar ucuza satın alınabiliyor ki, neredeyse işportaya düşecek. ''Kokoş'' & ''bakımlı'' olmak ile ''rüküş'' olmanın arasında çok ama çok ince bir çizgi var. Onu kestirebilmek ve gerçekten yakışanı uygulamak gerek.