23 Ağustos 2010 Pazartesi

Kilolular mı ki asıl taciz edilen?

Ben bir türlü anlamıyorum, nereye baksam, şişman insanların nasıl sürekli sözlü veya bakışlarla taciz edildiği karalanıyor. Şişman insanlara kimse çirkin bakışlar fırlatmıyor bunun kimse farkında değil mi? Şahsen zayıf bir insanım, çocukluğumdan beri de böyleydim. ''Formumu korumak'' gibi saçma sapan arayışlar veya çabalar içinde de değilim. Hamburgerimi de yerim; çikolatamı da, böreğimi çöreğimi de. Ne kadar yemek yersem sanki insanların gözünde o kadar ''nefret edilemesi gereken'' bir insan tablosu çiziyorum. Hiç samimiyetim olmayan insanlar sürekli çirkin bakışlar beraberinde ''ay ne kadar zayıfsın, keşke ben de senin kadar olabilsem'' gibi deli saçması şeyler söylüyorlar. ''Ne olur sanki benden 5 kilo sana gitse'' vs gibi daha neler neler! Bu haddini bilmez kişilerin zayıf oluşum sanki bir ayrıcalık, ucubelikmiş gibi bana bakmasından ve laf atmasından sıkıldım! Ben buyum ve ne yaparsam yapayım değişmiyorum, değişmek de istemiyorum. Kilolu bir insana gidip ''Aaa senin şuranda 10 kilo, buranda ise 5 kilo fazlan var!'' diyorlar mı? Hayır, çünkü o kişilerin kalplerinin kırılabileceğini düşünüyorlar. Bizim kalbimiz yok mu? Biz de hafif dolgun ve kıvrımlara sahip olup, üzerimize giydiğimiz birşeyin güzel durmasını istemiyor muyuz? İnsanlar birilerine birşeyi söylemeden önce iki kere düşünüp gerektiğinde susmayı bilmeli. Hergün aynı insanlardan aynı fesat şeyleri duymak çok irite edici!

11 Temmuz 2010 Pazar

Bu üçlü mükemmel...


Penelope Cruz - Javier Bardem- Scarlett Johannson
''Vicky Cristina Barcelona''

Beğeniyorum...

Audrey Tautou
''Hors De Prix''

5 Nisan 2010 Pazartesi

kendini imha eden mesajlar moda!

Geçtiğimiz günlerde CNN'den aldığım bir habere göre artık cep telefonlarındaki son moda ''Tiger Text'' adındaki yazılımmış. Bu yazılım tıpkı Amerikan ajan filmlerindeki gibi mesajları kendi kendine imha ediyor. İstediğiniz zaman süreci içinde mesajlarınızın imha edilmesini sağlayabiliyorsunuz. İster tüm giden mesajlarınız isterseniz tüm giden ve gelen mesajlarınız aynı yöntemle silinebiliyor. Blackberry için geliştirilmiş olan bu yazılım artık Apple Iphone'larda da kullanılabiliyor. Artık sevgiliniz veya eşinizin telefonunuzdaki mesajlarınızı yakalamasından korkmanıza gerek kalmayacak. (Bu ne kadar doğru birşey, tartışılır.) Artık kimin ne yaptığını anlamak gittikçe zorlaşıyor millet! Yazılımın isminin ''Tiger Text'' olması geçtiğimiz aylarda eşini aldatması ile gündeme gelen dünyaca ünlü Tiger Woods'u çağrıştırsa da, yetkililer ismin ünlü golfçü ile bir alakası olmadığını açıkladı. Kullanmak isteyenlere duyrulur...

http://www.tigertext.com/

1 Mart 2010 Pazartesi

Ball Jointed Dolls!



Asya, Avrupa ve Amerika'da deli gibi satan, hayatımda gördüğüm en gerçeğe yakın oyuncak bebekler inanılmaz!

Ball-Jointed Doll* kısaca ''BJD'' olarak bilinen Güney Kore, Japonya ve Çin'den dünyaya satışa sunulan bebekleri tamamlanmış olarak veya tüm parçalarını teker teker alıp istediğiniz bebeği elde etmek mümkün. Erkek ve kız seçimi yapmak da mümkün. Boyları 25 ile 60 cm arasında değişen bebeklerin ortalama fiyatları $300-$800 arası değişiyor. Kendinize özel, sadece sizde olan bir bebek oluşturmak istediğinizde ise bu fiyat bazen $1000'ı bile aşabiliyor. Aynen insanlar gibi eklemlere sahip olan bu bebeklerin sadece parmaklarında eklemleri yok. Bir ömür boyu saklanabilecek bir şey olduğundan fiyatlar o kadar da uçlarda değil.

Bu bebekler için oluşturulmuş özel kıyafetler, ayakkabılar, çantalar, kirpikler, peruklar, şapkalar, iç çamaşırlar ve aklınıza gelebilecek her türlü aksesuar bulunuyor. Fiyatlara baktığınızda ise bir çift ayakkabının fiyatı gerçek insan ayakkabısı kadar pahalı. Gördüğüm sıradan siyah bir ayakkabı $45'dı.

Kesinlikle herkesin sahip olması gereken bebekler bunlar!
*Ball-jointed doll- top eklemli bebek.

Bir iki dakika içinde kendinizi başkası olarak görebilirsiniz!

Bugünlerin en popüler sanal alem olaylarından biri değişik websitelerinde bulunan kalıplara kendi suratınızı yerleştirerek fotoğraf çekmek. Gerçekten çok eğlenceli ve kalıcı bir şey. İhtiyacınız olan tek şey bir webcam!

Bu sitelerden biri FaceInAHole bkz. http://www.faceinahole.com/ . Burada fotoğrafların yanı sıra videolara da kendi suratınızı eklemeniz mümkün. Çok amaçlı bir site olduğuna inanıyorum çünkü saçımı boyatmak istediğimde buraya girip istediğim renge yakın bir fotoğraf seçip suratımı eklediğimde neye benzeyeceğimi aşağı yukarı tahmin etmeme yardımcı oluyor. Tabii ayrıca sadece ''geyik'' yapmak için de birebir.

Diğer site ise Cameroid bkz. http://cameroid.com/ Bu sitede sadece yüzünüzü başkalarının gövdelerine eklemenin yanı sıra çektiğiniz normal fotoğraflara farklı efektler vermeniz de mümkün. Hele bir komik ayna modu var, o muhteşem! Tıpkı karnavallardaki aynalar misali şekilden şekile giriyorsunuz.

Her ikisini de gülmekten karnıma ağrı girinceye kadar kullanmaya bayılıyorum!!

21 Şubat 2010 Pazar

Ben ve Kendim...

Kimim ben? Herşey hakkında bir fikri olan biriyim. Hiçbirşeyi bildiğimi ima veya iddia etmeye çalışmıyorum. Fakat herşey hakkında yapacak kendi yorumlarım var. Bana özgü, biraz benden olan. Bazen çok eleştirel, bazen de çok iyimser. Sonuçta ''ben'' kendimden besleniyorum, kimseye ihtiyaç duymadan, özgürce kendimi ve düşüncelerimi ifade ediyorum. Bu sebepten ötürü sanırım çok arkadaşım yok. Birşeyi doğru düzgün, kısa ve öz söylemek varken karşımdakinin hislerini göz önünde bulundurmaktan kaçınıyorum çoğu zaman. Karşımdaki kişinin söyleyeceklerim karşısında ''ne hissedeceğini'' düşünmek çok yoruyor beni. Rahatsızlık duyuyorum başkalarının ne hissedeceğini veya ne düşüneceğini kafamda kurmaktan. İsteyen istediğini yapsın, istediğini söylesin. Ben çoğu insanı sevmiyorum, gereksiz insanlara kalbimde vereceğim yerleri sevdiğim ''nadir'' insanlara bir ömür süreliğine tahsis ediyorum. Farklı bir kafa yapım, farklı bir kişiliğim var. ''Başkası olmaya çalışmaktansa ''kendim'' olmayı ve kendimi doğru ve yanlışlarıma kabullenmeyi tercih ederim.''

Saygılar :D

Ali Taran & Oompa Loompa



Ali Taran ile ''Oompa Loompa''lar arasındaki aşırı benzerlik dikkatimi çekti. Geçenlerde ''miniğim''le başrolde Johnny Depp'in oynadığı ''Charlie'nin Çikolata Fabrikası''nı yaklaşık 15. kere izlerken aklıma takıldı. ''Bir yerden tanıyorum bu oompa loompa'yı'' dedim, ''miniğim'' de ''eveeet, ben de tanıyorum ama nereden?'' deyince birden DANK etti! ''Yetenek Sizsiniz Türkiye'' ile tanıdığım, asıl mesleği reklamcılık olan Ali Taran'a benziyor! Ali Taran'ı çok beğeniyorum, özellikle ''cool'' tavırlarıyla yaptığı ani yorumlarıyla karnıma ağrı sokacak kadar güldürüyor beni. Muhteşem bir adam! Artık sadece ''Yetenek Sizsiniz Türkiye''de gördüğüm zaman değil, o filmi izlediğimde de kesinlikle aklıma gelecek! Benden başka bu benzerliği gören var mı? Yoksa ben bu oompa loompalarla kafayı mı yedim?

Saygılar :D

17 Şubat 2010 Çarşamba

Lady Gaga, Lady Gaga...




Lady Gaga'yı ilk gördüğümde ''Oh, çok güzel, dünyada dişi bir Marily Manson varmış'' diyerek hayıflanmıştım. Şimdi görüyorum ki o hiç kimseye benzemiyor. O başkalarını kesinlikle taklit etmeyen, taklit etmemek uğruna adeta çabalayan bir kadın. Modayı yaşamıyor, çünkü kendisi modanın ta kendisi.
Kendisi ufak tefek ama içinde yaşadığı dünya rengarenk- bugüne değin görmediğimiz renkleri içeriyor. ''Alice In Wonderland''deki Alice'i andırıyor bana duruşu, tarzı ve kıyafetleri. Masal kitaplarından asiliği yüzünden atılmış gibi. Biraz uçuk, biraz karmaşık ve yorucu ama bir o kadar da özgür o Lady. Onun çok tartışılan ''ikon'' olup olmayışı pek de umrunda değil sanırım. Çünkü o her zaman, her yerde kendi olmaya devam ediyor ve bence kendisi kesinlikle bir moda ikonu. Hüseyin Çağlayan imzalı baloncuklardan oluşan elbisesi (yukarıda) tam anlamıyla bir sanat eseriydi! 50'ler ve 60'lardaki pin-up kızları gibi adeta.

Unutmadan, ''Statue of Liberty'' (Özgürlük Heykeli) den esinlenilmiş muhteşem sanat eserini de unutmamak lazım!! (Yukarıda) Lady Gaga'nın muhteşem bir moda ekibi var tabii ki. Bir yerde okuduğuma göre bu takım 7-8 genç (biraz da kaçık) kişiden oluşuyormuş. Yani tam Gaga'ya göre! Kim ne derse desin bu kadın gelmiş geçmiş en iyi şarkıcılardan ve moda ikonlarından biri ve böyle de kalacağına eminim.

Ha bu arada, Gaga'nın oyuncak bebekleri Amerika'da yok satıyormuş. Buraya da gelmelerini sabırsızlıkla bekliyorum!! Hatta hemen internetten araştırmaya başlayacağım...

16 Şubat 2010 Salı

Kokoşluk ile Rüküşlük Arasındaki O İnce Çizgi...


Son zamanlarda magazin dünyasının yanı sıra, günlük hayatta da fazlasıyla ''kokoş'' olmaya çalışıp da rüküşlüğü bile geride bırakan kişiler görmeye başladım. Özellikle halk arasında ''sosyete'' diye tanımlanan fakat parasıyla kendisini küçük düşürmekten başka birşey yapamayan bir sürü insan görüyorum. Plaja bile giderken leoparlar, kovboy şapkaları, taşlu tuşlu saatler, tüller, incik boncuklar, ıncık cıncıklar-takıp takıştırmak neden? Büyükanne ve büyükbabalarımızın zamanında ''sosyetelik'' apayrı bir kavrammış. Nerede nasıl davranmasını, bir yere gittiğinde elini ve ayağını bile nasıl koyması gerektiğini bilen, her yönüyle son derecede kibar ve görgülü insanlarmış zamanının ''sosyete''leri. Şimdi nerdeeee!!
Gelelim günümüzün ''sosyete''si içinde olmayıp, yine de kendilerini ''sosyete'' gibi parayla mahvedenlere... Geçenlerde bir arkadaşımın profilinde etiketlenmiş fotoğrafların içerisinde bir kız gördüm ve gözlerime inanamadım! Kız adeta ''Charlie & Çikolata Fabrikası''ndaki ''Oompa Loompa''lardan biri!! bkz Oompa Loompa bu'dur: http://www.jackstreethaspanache.com/OompaLoompa.jpg
Kızı görünce neye uğradığımı şaşırdım. Çingene pembesinden de öte, gece parlayan kedi gözleri gibi pembe ötesi bir ruj. Solaryumdan artık bronzluk evresini bile aşmayı başarmış ama sanki dokunsan eline rengi bulaşacakmışcasına turuncu bir ten. Tabii ki de platin sarısı saçları olmazsa olmazdı değil mi! Kıyafetine hiiiiiçççç bir şey söylemiyorum çünkü bembeyaz skinny jeans, üstüne siyah bir büstiyer ve ayağına da stiletto tarzı leopar desenli ayakkabılar giymiş. (Ama ayakkabılar güzeldi şimdi doğruya doğru.)
Neden kendini bu kadar çirkinleştirirsin ki? Doğal olmak varken bu kadar saçmalığa, kendini ''maymun'' edip, benim gibilerinin diline düşmeye ne gerek var? Sahte güzellik artık o kadar ucuza satın alınabiliyor ki, neredeyse işportaya düşecek. ''Kokoş'' & ''bakımlı'' olmak ile ''rüküş'' olmanın arasında çok ama çok ince bir çizgi var. Onu kestirebilmek ve gerçekten yakışanı uygulamak gerek.