13 Ekim 2009 Salı

TURKCELL Reklamı 2. Seri

Sadece ‘‘Turkcell’linin gücü, Turkcell’in çekim gücü’’ kelimelerinden oluşan bir parçadan ibaret koskoca bir reklam. Şarkı, akla takılan bir melodiye ve çok az sayıda kelimeden oluştuğu için ezberlemesi de kolay bir yapıya sahip. Sabahtan akşama kadar insanların ağzından dinliyor; kendimi de onlarla beraber şarkıyı mırıldanırken buluyorum. Görüntüler desen tam Turkcell’e yakışır kalitede. Turkcell’e ‘‘Ne var Nuri, ne oldu Nuri, napıyorsun Nuri?’’ vs. gibi replikler kullandırılan; milli basketçilerimizin var olan karizmalarını yerle bir eden reklamlar yakışmıyor! Akılda kalan, kısa, güzel melodili, davullu, zurnalı; en önemlisi de EĞLENCELİ reklamlar istiyoruz! PTT Film’i ve çalışanlarını, ‘‘Turkcell’linin gücü, Turkcell’in çekim gücü’’ adlı reklamdan dolayı ayakta alkışlıyoruz!

BANVİT Reklamı

Banvit artık beyaz etin yanı sıra kırmızı eti de piyasaya yine kendi markası ile sunmaya karar vermiş. Eyvallah, çok güzel bir şey bu benim gibi bir ‘kırmızı et aşığı’ için. Fakat o saçma sapan reklam da neyin nesi anlayamadım! Kral ve Kraliçe tahtında oturur, içeri tavuklar girer ve ‘Bana güvenirsiniz değil mi sayın Kralım?’ gibi bir laf ettikten sonra Kral’ın onayını alır ve kırmızı eti tanıtır. Koskoca Kral, bir tavuğa mı güveniyor yani? İlk izlediğimden itibaren bu soruyu sormaya başladım izleyen herkese. Herkes de aynı fikirde. Saçmalık.

PERWOOL Reklamı

Güzel nezih bir kokteyl ortamında kırmızı elbiseli esmer bir bayan (büyük bir ihtimalle Espanyol asıllı), bir erkekle gösterişli şekilde dansetmektedir. Adamın biri kadını ne kadar güzel bulduğunu yanındaki başka bir bayana ifade eder. Sonra da elbisesinin yeni olduğunu düşündüğüne dair düşüncelerini belirtir. Yanındaki kadın ‘Elbisesi yeni değil, Perwool ile yıkandı’ diyerek adama 3-5 kiloluk bir Perwool Deterjan şişesini uzatır. Sonra bayanların ikiz oldukları vs konuşulur. Ama benim eleştireceğim kısım bu değil tabii ki de. Bu Perwool’un reklamlarını yazanlar bu kadar mı hayal gücünden yoksun çok merak ediyorum. Güzelim kokteyl ortamında o kadın neden yanında 3-5 kiloluk bir deterjan taşıyor olsun?! Bu reklamların farklı versiyonları farklı yerlerde de çekilmiş. Onları da izledim. Bir tanesi de, tiyatro salonunda oyun izlerken geçen aynı muhabbet sonrasında başka bir kadının yine birden bir tarafından Perwool şişesini çıkarmasından ibaret. Nedir kardeşim derdiniz? Kim neden tiyatro, kokteyl gibi yerlere Perwool şişesiyle gider? Hem de 3-5 kiloluk olanıyla! Hani birisi davet veriyor olur, mutfağa giderken bir arkadaşına danseden kadının elbisesinin ne kadar güzel ve yeni olduğundan bahseder. Diğer şahıs da mutfaktaki lavabonun altından bir Perwool şişesi çıkarıp ‘Yeni değil, Perwool ile yıkandı’ der anlarım. En azından mantıklı bir açıklaması olmuş olur. Sadece kadının elbisesinin ne kadar yeni olduğunu & Perwool ile yıkandığını belirtmek için işin cılkını çıkarmışlar!